İlçe olana kadar, hatta ilçe olduktan(1960) bir süre sonra bile Samsat’ta spor pek yaygın değildi. Ortaokulun olmadığı, ilk okulunda nahiyenin tam ortasındaki halkevinde faaliyet gösteren tek okulla sınırlı olduğu yıllar.
Gerçek futbol topu ile çok geç tanışmıştık. Spor denince de aklımıza, okulun çevresi açık düzlüğünde üç beş kişilik gruplar halinde oynadığımız futbolumsu oyun gelirdi. Önceleri annelerimizin çaputtan, bezden yaptığı iki avuç büyüklüğündeki toplarla başladık futbola. Ne zıplar, ne hoplar, ne de uzağa gider… Bir arkadaşımızın annesi, koyun yününden ve nereden temin etmişse deve tüyünden topa benzeyen(tam yuvarlak) bir üretim yapmış ve az da olsa zıplayıp giden bu topla oynamaya uzun zaman kıyamamıştık.
İlçe olmanın ardından, Adıyaman ve diğer yerlerden memurlar atanınca onların çocukları vasıtasıyla futbola olan ilgimiz daha da artmaya başladı. Hele bir arkadaşımızın şehirden getirdiği gerçek futbol topu, artık bizim için vurmaya bile kıyamadığımız bir spor aleti olmuştu. Dışı deri, içinde de eski arabaların tekerleklerindeki iç lastik(şambrel) gibi bir yuvarlak ve ağızlıklı bir lastik. Ayakkabı bağcığı gibi bağcıklarla sıkılıp bağlanan bir ağız… Patlayınca işiniz çok zor. O iç lastiği çıkarıp ya lastik kaynağıyla kapatacaksınız ya da solüsyon denen bir yapıştırıcıyla lastikten yama yapacaksınız. Bu da oyun oynamanın bir iki gün iptali ve ertelenmesi demek.
Şehirden gelen memur çocuğu arkadaşlarımızla başlayan futbol , uzun zaman bir mahalle oyunu şeklinde sürdü ve pek gelişme göstermedi. Taa ki Ömer Polat ve ailesi Urfa’dan gelip Samsat’a yerleşene kadar. Denilebilir ki tarihi Samsat’ta ilk kez futbol takımı kurmak Ömer Polat ile başlar. Asıl mesleği terzilikti. Ancak her gün ikindiden sonra arkadaşlarını, futbolsever gençleri toplar ve ortaokulun taşlı çakıllı avlusunda maç yaparlardı. Önceleri günlük elbise ve ayakkabılarıyla başlamışlardı oynamaya. Kale direkleri falan yoktu. Direklerin yerine dört beş işaret taşı konurdu. Daha sonra Ömer’in teşviki ile futbol ayakkabısı ve formaların alınması, büyük bir ses getirmişti. Artık onların da birer ayakkabıları ve formaları olmuştu.
Ömer Polat, Abdurrahman Ertaş(Pele), Hamit Gökdemir, Yusuf Yetiş, Kadir Aslan, Osman Kılıç, Hasan Çetinkaya ile başlayan futbol merakı, gittikçe yerleşip benimsenmeye başlamıştı. İş yavaş yavaş “takım” kurmaya ve Adıyaman’la Kahta ile karşılaşmalar düzenlemeye doğru gidiyordu. Bu güzellik, gençlerin gereksiz alışkanlıklarla tanışmasını engellediği gibi kuvvetli bir birlik ve beraberlik ruhu da oluşturuyordu. Samsatlı olmak, Samsat’ı tutmak bilinci de işin bir başka güzel yönü…
Bu arkadaşımızın teşviki ve önderliği ile başlayan futbol, sonraki yıllarda basketbol ve voleybolla daha da çeşitlilik kazandı. Derken Samsat, ilk kez bir profesyonel kaleci, bir Beden Eğitimi öğretmeni ile bu işi amatörlükten profesyonelliğe taşıyarak geliştirdi.
Gençlerimizi, çocuklarımızı zararlı alışkanlıklardan koruyarak spor ile tanıştıran bu arkadaşlarımızı ve isimlerini saymadığımız daha bir çok sporsever gençlerimizi sevgi ve saygıyla anıyoruz. Elinize emeğinize sağlık diyoruz. Sağ olun, var olun…
TARİHİ SAMSAT’TA SPOR
