Son mesaj - Gönderen: Editör - Çarşamba, 01 Şubat 2017 09:01
Bazı insanlar alçak gönüllüdür, bazıları da alçak olmaya gönüllüdür...
Köşe Yazıları

Köşe YazılarıDR. AHMET KIYMAZZAFER HAFTAMIZ KUTLU OLSUN! [ Arama ]

ZAFER HAFTAMIZ KUTLU OLSUN!
Başlık ZAFER HAFTAMIZ KUTLU OLSUN!
Tarih 24.08.2017
Gönderen Editör

ZAFER HAFTAMIZ KUTLU OLSUN!

 

“Gökyüzünün çadır, güneşin bayrak” veya “ilâ-yı kelimullah” [1] arzuları doğrultusunda, ilkbaharlar sefere çıkışı, sonbahar başları da zafere ulaşı sembolize ede gelmiştir. Bu durum, tarihimizde sanki temel prensip halindedir, diyebiliriz.

Ağustos sonlarında ulaştığımız yüzlerce büyük zaferimiz vardır ki, bunlardan ikisi üzerinde önemle durulmalıdır. Çünkü, her iki zafer de Anadolu’nun İKİNCİ ve ÜÇÜNCÜ kez Türkleştirilmesini gerçekleştirdi; “ANADOLU, TÜRK YURDUDUR; TÜRK’TEN GAYRİSİNE TERK OLUNAMAZ.” gerçeğini bütün dünyaya belgeledi.[2]

Bu zaferlerimizden biri 1071 yılının 26 Ağustos’unda kazanılan MALAZGİRT MEYDAN SAVAŞI’dır. Kars’ın Ani kalesini aldıktan kısa bir süre sonra Anadolu coğrafyası, Oğuz Türklerinin otağı haline geldi; 26 Ağustos 1071 tarihinde ise Malazgirt ovasında Bizans ordusu ile yapılan meydan savaşı ile Anadolu’nun Türk otağı olduğunu belgeler tapu, Bizans’tan alındı.[3] Sultan Alpaslan önderliğinde Malazgirt’te; Kutalmışoğlu Süleyman Şah önderliğinde İznik’te, Antalya’da, Antakya’da; 1. Kılıçaslan önderliğinde Kahramanmaraş’ta, Elbistan’da; 2. Kılıçaslan önderliğinde Miryekefelon’da; Karatekin Gâzi önderliğinde Çankırı’da, Sinop’ta, Kastamonu’da ve daha nice alperen komutan önderliğinde, nice vatan toprağında yüz binlerce vatan evladının şehit olması mukabilinde Anadolu vatanlaştırıldı; Türk milletine ebedî vatan yapıldı.

***

Anadolu’nun Türk vatanı olmasına tahammül edemeyen ne kadar Türk ve İslâm düşmanı var ise her türlü desise ve hile ile el birliği yaparak aziz milletimize her alanda büyük bir savaş açtı. "İlâ-yı kelimullah = Allah'ın adını yayma" idealinden uzak niteliklere sahip aydınlarımız, siyasîlerimiz ve üst düzey bürokratlarımızın gafleti, hatta ihaneti neticesinde 18. yüzyıldan sonra gerileye gerileye, nihayet 30 Ekim 1918 MONDROS MÜTAREKESİ’ne gelindi.

Her zaman çeşitli vesilelerle ifade ettiğimiz gibi, Mondros Mütarekesi, Türk milletinin elinin kolunun bağlandığının ve köle haline getirilmek istendiğinin belgesidir.[4] Bu mütarekenin özellikle 7. ve 24. Maddeleri doğrultusunda Anadolu, Türk-İslâm düşmanları tarafından istilâ edildi.[5]

Siyasî erk yetersizliklerine, ekonomik zayıflıklara, yıllardır süregelen savaşların yorgunluğuna ve her türlü olumsuzluklara rağmen, millet esareti kabullenemezdi, kabullenmemeli idi. Nitekim, Mustafa Kemâl Paşa, Fevzi Paşa, Kâzım Karabekir Paşa gibi millet önderleri; Şeyhülislam Mustafa Sabri Efendi, Denizli Müftüsü Ahmet Hulusi Efendi, Ankara Müftüsü Rıfat Efendi,   Bursa Müftüsü Ömer Fevzi Efendi, Manisa Müftüsü Alim Efendi, Urfalı Millî Çete Reisi Kâmilzâde Mustafa Efendi, Erzurumlu Raif Hoca ve Tuncelili Diyap Ağa gibi binlerce kanaat önderiyle bütünleşen aziz milletimiz, yeniden millî mücadele yapabilecek gücü kendinde buldu. Kâzım Karabekir önderliğinde doğuda Ermeniler büyük bir yenilgiye uğradı. Güneyde ise Ermenilerle işbirliği içindeki Fransız ve İngilizlere ağır darbeler indirildi. Kahramanmaraş, Şanlıurfa ve Gaziantep şehirlerimizin fedakâr halkının kahramanlıkları ile binlerce destan yazıldı.

***

Nihayet, Anadolu insanı; Türk’ü, Kürt’ü, Çerkez’i, Çeçen’i, Boşnak’ı, Pomak’ı ve daha nice kahraman evladının üstün fedakârlıkları ile az olan imkânlarını birleştirdi; önce SAKARYA, ardında BÜYÜK MEYDAN MUHARABESİ’ne adını altın harflerle yazdırmayı başardı.

İngilizlerin maşası, Avrupa’nın şımarık çocuğu Yunanlılar bozguna uğratıldı. Ankara’da kahve içmeyi plânlayan Yunan Kralı, emniyeti Mehmetçiğin temiz ellerinde buldu. Sadece, Yunan palikaryası değil, başta İngiltere olmak üzere bütün BATI HIRİSTİYAN DÜNYASI, aziz milletimizin yenilmeyeceğini, esir edilmeyeceğini bir kere daha gördü. Türk-İslâm düşmanları, Anadolu coğrafyasının elimizden alınamayacağını, çok kötü bir deneyim yaşayarak bir kere daha anladı.

***

BATI HIRİSTİYAN DÜNYASI, 95 yıl önce yaşamış olduğu büyük yenilginin açısını unutmuş değil. MUSEVİ DÜNYASI’nın fikir babalığında BATI HIRİSTİYAN DÜNYASI, eskisinden daha sinsi, daha şeytanca Türk-İslâm düşmanlığına devam etmektedir.

Son yüzyılda zaman zaman hortlatılmak istenen mezhep sorunlarının, Ermeni yalanlarının ve PKK = FETÖ = DAEŞ teröristlerinin ardında hep bu iki ortaklık yatmaktadır.

Son 33 yıldır kardeşin kardeşe düşürülmek istendiği Türk – Kürt ayrımcılığının temelinde, PKK terörünün perde gerisinde, 15 Temmuz Darbesi'ni gerçekleştiren FETÖ'nün organizasyonunda, hep bu iki ortaklık bulunmaktadır.

Son yıllarda Kuzey Afrika ile başlayan Suriye ile devam edilen, İran ve Türkiye ile bitirilmek istenen “ARZ-I MEVUD” [6] ideallerinde, hep bu iki ortaklık var. Nedir bu ortaklık, bir kez daha iyice bilelim:

“TÜRK-İSLÂM DÜŞMANLIĞI ORTAKLIĞI”

“HIRİSTİYAN – MUSEVİ ORTAKLIĞI”

Onların bizler üzerinde uyguladığı ve gelecekte uygulamak istediği oyunları var. Ama, hep unuttukları, hatırlarına getirmek istemedikleri bir şeyleri daha var:

“Allah, oyun kurucularının oyunlarını bilir ve onların oyunlarını bozar.”

***

ZAFER HAFTAMIZ ve ZAFER BAYRAMIMIZ, hepimize kutlu olsun. Gerekirse, daha nice zaferlerde el ele, kol kola birlikte olmak dileği ile…

Prof. Dr. Ahmet KIYMAZ

ahmetkiymaz@gmail.com

 

 



[1] “İlâ-yı kelimullah” ifadesi, yazılı basında ve konuşmada sıkça yanlış kullanılmaktadır. ilâ: yaymak, genişletmek” anlamlarında iken “ilahî” kelimesi ile karıştırılmaktadır. İfade, “Allah kelamını (dünyaya) yaymak” anlamına gelmektedir.

[2] Malazgirt Meydan Savaşı ile Anadolu ikinci kez Türkleştirilmiştir. Çünkü, tarihî veriler göstermektedir ki, Türkler, milattan önceki dönemlerde de Anadolu’da bulunmuştur. Hitit, Urartu, Sümer medeniyet ve kültürleri ile eski Türk medeniyet ve kültürleri arasındaki benzerlikler bu düşüncenin doğruluğunu yansıtmaktadır.

Bakınız: http://tr.wikipedia.org/wiki/T%C3%BCrk_Tarih_Tezi  /  http://turkoloji.cu.edu.tr/GENEL/13.php  /  http://bilinmeyengercekturktarihi.blogspot.com/2012/06/likya-anadolu-ve-turkler.html   /   http://atam.gov.tr/?p=541

Prof. Dr. Kazım MİRŞAN, “Alfabetik Yazı Başlangıcı”/ Prof. Kazım MİRŞAN, “Erken Türklerin Anadolu Yazıtları”  /   Haluk TARCAN, “Ön Türk Uygarlığı”   /   Muazzez İlmiye ÇIĞ, “Sümerlerde Tufan, Tufan’da Türkler”

[3] http://www.turktarihim.com/Malazgirt_Sava%C5%9F%C4%B1.html   /   http://www.tarihiolaylar.com/tarihi-olaylar/malazgirt-meydan-muharebesi-993   /   https://www.youtube.com/watch?v=OlAtyrvJ11k

[5] 7. Madde: İtilaf Devletleri, güvenliklerini tehdit edecek bir durumun ortaya çıkması halinde herhangi bir stratejik yeri işgal etme hakkına sahip olacaktır. 

  24. Madde: Altı vilayet adı verilen yerlerde bir kargaşalık olursa, vilayetlerin herhangi bir kısmının işgali hakkını İtilaf Devletleri haiz bulunacaktır.  (KAYNAK: http://www.ataturk.net/imp/mondros.html   /  http://www.ttk.org.tr/index.php?Page=Sayfa&No=246)

Oyu Puanı: 2 - Ortalama: 5

Yorum Gönder Değerlendir
Yorumlar

Bilgiler
Burda 1175 Yazı Kayıtlı
Enfazla Bakılan: ESKİ SAMSAT’I ÖZLÜYORUM
Enfazla Değerlendirilen: FAHREDDİN AKTAŞ HAKK’A YÜRÜDÜ

Köşe Yazıları Bölgesini Gezen: 5 (0 Kayıtlı Üye 5 Ziyaretçi ve 0 Bilinmeyen Üye)
Görünen üyeler:


 
Samsat Haber @ Fahrettin ÇELİK

MKPortal ©2003-2008 mkportal.it

Haber Siteleri