BİR KIŞ GECESİNDE URFA

Urfa deyince akıllara ne gelir?

Yüzü dövmeli, renkli uzun fistan giyinmiş bayanlar, başında puşu, ağzında sarma sigarası ile yaşlı amcalar…

Osmanlı mimari yapısına uygun evler, balıklı göl…

Yada, GAP’ın merkezi durumuna gelmiş, sulu tarım ve elektrik üretimi için büyük bir önemi olan Atatürk Barajı…

Şanlıurfa’nın öteki bir yüzü de var mı acaba?

***

Bir hafta sonu monoton yaşantıdan birazcık sıyrılmak, farklı bir atmosferde zaman geçirmek amacıyla Şanlıurfa’ya doğru yol alıyoruz.

Akşamüstü tatlı bir yağmur çiseliyor.

Büyükfırat Restorana gidiyoruz. Alışılagelmişin dışında farklı bir mekân olan Büyükfırat restoranda lokumla melengiç kahvesi içtik. Farklı bir tat olduğunu söyleyebilirim. Tıpkı ciğer gibi, çiğköfte, lahmacun, isot, mırra gibi melengiç kahvesinin de Urfa kültürüne kazandırılması gerek.

Akşam Şanlıurfa sokakları yağan yağmurunda etkisiyle pırıl pırıl.

Canınız bowling oynamak istiyorsa, Urfa’da ne gezer demeyin. Bizimde canımız bowling oynamak istedi ve oynadık.

Dünyanın önemli markalarının satıldığı, modern ve güzel alış veriş merkezlerini gezdik.

Haşimiye’de daracık sokakların sonlarında geniş, insanın içini ferahlatan tarihi mimarisi ve otantik ortamı olan konukevleri var. Bunlardan birine giderek yer sofrasına kurulduk.

Modern ve şık giyimli insanlar göze çarpıyor buralarda. Damak zevkimize uygun yemekler, güzel sesli sanatçıların canlı müziği eşliğinde harika oluyor.

Sıra gecesi olur da çiğköfte olmaz mı…

Gecenin biraz geç saatlerinde Urfa caddeleri, İstanbul caddeleri gibi kalabalık.

Hala doyamadık Şanlıurfa’ya. Karışık meyve suyu içmek için Yeni Şehir mahallesine gidiyoruz. Kış meyvelerinden portakal, elma, havuç, nar, muz gibi birçok meyveyi sıkarak yapılıyor bu meyve suyu.

Urfalı hemşerilerim misafirperver. İşyeri sahibi geliyor yanımıza. “Siz karışık meyve suyu içtiniz. Ama ben size işletmemin ikramı olarak birde atom dediğimiz içecekten ikram etmek istiyorum.” dedi.

Bu içecek ise yine birçok güzel meyvelerin bal karışımıyla yapılıyor.

Ne yesek, ne içsek doğal.

İşte Şanlıurfa’nın başka yüzü. Daha önce yüzlerce kez gittiğim Şanlıurfa bu kez bana farklı geldi.

Modern, nazik, temiz, daha da gelişmeye, güzelleşmeye aday bir kent.

***

Özellikle Şanlıurfalı meslektaşlarımın, öz kültürlerini unutmadan, kültürlerini yaşayarak ama bu kentin öteki taraflarını da yansıtarak tanıtmalarını istiyorum.

Dizilerde verilen ve bölgemizle özdeşleştirilen mesajların bazen yanlış, bazen de eksik olduğunu düşünüyorum. Feodal yapı, geri kalmışlık ve aşiretçilik Şanlıurfa ve bölgedeki diğer illeri tanıtan şeyler olmamalı.

Gecenin çok geç saatlerinde bile Şanlıurfa sokaklarının en az İstanbul, İzmir, Ankara kadar güvenli olduğunu, bunların yanında misafirperverliğin, mertliğin, modernliğin, gelişmenin de yansıtılması gerektiğine inanıyorum.

Bu bölge avantajlı bölgelerdir. Bu bölgede tarih olduğu kadar, modern yaşam, sanayi olduğu kadar, tarım ve doğal yaşam da var.

Bu bölgenin önemli siyasetçileri, kaliteli gazeteci ve yazarları, önemli sanatçıları, bürokratları, kültürü, tarihi mekânları, geniş arazileri var.

Şanlıurfa’nın anlatılanların dışında, anlatılacak daha çok öteki tarafları var.

Fahrettin Çelik

www.samsathaber.com