Son mesaj - Gönderen: Editör - Çarşamba, 01 Şubat 2017 09:01
Bazı insanlar alçak gönüllüdür, bazıları da alçak olmaya gönüllüdür...
Köşe Yazıları

Köşe YazılarıDR. AHMET KIYMAZPKK, DAEŞ ve FETÖ İLE MÜCADELE'DEN TAVİZ VERİLEMEZ! [ Arama ]

PKK, DAEŞ ve FETÖ İLE MÜCADELE'DEN TAVİZ VERİLEMEZ!
Başlık PKK, DAEŞ ve FETÖ İLE MÜCADELE'DEN TAVİZ VERİLEMEZ!
Tarih 12.12.2016
Gönderen Editör

 

TAVİZ VERİLEMEZ


PKK, DAEŞ ve FETÖ  ile mücadeleden taviz verilemez!

Doğum sancısı çekiyoruz. Rabbim, inşallah gürbüz ve sağlıklı bir evlat nasip edecek...

Ülkemiz gündemindeki tek önemli madde; HIRİSTİYAN-MUSEVİ İTTİFAKI'nın ülkemiz ve milletimiz üzerindeki saldırılarına hız vermesidir.

Son 150 yıldır aralıklarla hiç bitmeden devam eden Hınçak, Taşnaksutyun terör örgütlerinin düşmanlıklarına paralel "KÜRTÇÜLÜK" adı altında yapılan faaliyetler birinci sırada görülmektedir. 1925-1937 yılları arasındaki HOYBUN terör örgütü ne ise, 1980'li yılların başından itibaren kendini gösteren PKK ve nihayet son yıllardaki PYD, YPG terör örgütlerinin faaliyetleri de aynı amaç ve kapsamda değerlendirilmelidir. Tarihî seyri içinde bu terör örgütlerinin işbirliğini, hedef ve amaçlarını, finansör ve desteklerini iyice tahlil etmeden "KÜRTÇÜLÜK" adı altındaki millet ve İslâm düşmanlığının karşısında durmak ve terörü bitirmek mümkün değildir.

***

 YILLARCA VE DEFALARCA YAZDIĞIMIZ VE SÖYLEDİĞİMİZ GİBİ, SORUNUN TEK ÇÖZÜMÜ; bürokrasi ve siyasetteki açıktan veya gizliden, hince ve sinsice millet ve İslâm düşmanlığı yapanların ayıklanması ve kökten çözümlere hayat hakkı verilmesidir. Henüz, bu çözüm yolunun etkili bir biçimde uygulamaya sokulduğunu söylemenin doğru olmadığı kanaatindeyim.

 MUSEVİ-HIRİSTİYAN İTTİFAKI'nın son yıllarda bölgemizde maşa olarak kullandığı ikinci önemli terör örgütü ise, DAEŞ'tir. Suriye, Irak başta olmak üzere Orta Doğu coğrafyasının nüfus yönünden boşaltılması, kaos ve zulüm oluşturmak suretiyle önümüzdeki çeyrek veya yarım yüzyılda Türk-İslâm düşmanlarının menfaatleri doğrultusunda bölgede zemin oluşturulmak istenmesi bilinen bir gerçektir. Bu gerçeği bilecek şuurda ve ferasette siyasetçi ve bürokratlara yetki ve sorumlulukların verilmesi geçmişten daha büyük düzeyde elzem görülmediği takdirde, bizden olmayanlar güçlü olmaya devam edecektir, diye düşünmekteyim.

 DAEŞ'in kurulması ve güçlenmesi sadece Musevî ve Hıristiyanların milletimiz aleyhindeki faaliyetlerine bağlamanın da doğru olmadığı kanaatindeyim. Aziz milletimiz, tarih boyunca açıktan düşmanlık yapanların karşısında her zaman başarılı olmuştur. Lâkin, milletten gibi görülen, adı Türk ve Müslüman olan, gerçekte ise kendini Türk'ten ve İslâm'dan kabul etmeyen insanların siyasette ve bürokraside kadrolaşması karşısında hep yenik düşmüştür. Bu gerçeği bilen aziz milletimizin ve İslâm'ın düşmanları, kendilerinden olan elemanları, bizden gibi gösterme yetenekleri sayesinde ülke ve devlet yönetiminde etkili olmuşlardır. Milletimizin kesin başarıya ulaşması için, her şeyden önce bu türden insanların devlet kadrolarından daha hızlı bir biçimde temizlenmesi şart olarak görülmelidir. Son aylarda, devlet kadrolarından bu türden insanların ayıklanması oldukça umut vericidir; lâkin, yeterli değildir.

***

 

Gelecekte ülkemizin daha güçlü, milletimizin daha özgür ve refah içinde bulunması yolunda mücadele edilecek, belki de diğer terör örgütlerinden daha sinsi görülmesi gereken üçüncü terör örgütü ise FETÖ'dür. Bu örgütün diğerlerinden daha tehlikeli olmasının temel sebebi ise, uluslararası Küresel Sermaye'nin daha büyük destek vermesi ve kendi entelektüel kadrosunun daha etkin olmasıdır. İslamî literatürü daha iyi bilen ve İslam'ı ihlasla yaşama gayreti içindeymiş gibi kendini gösterme becerisini yıllar içinde yetenek haline dönüştürmesi de çirkin ve art niyetli maskesini gizleme imkânı oluşturmuştur.

Bu nedenle, FETÖ ile mücadele, daha çetin olmaktadır. Hâlâ, mecliste, bakanlıklarda, üniversitelerde, belediyelerde, dış temsilciliklerde, diyanette, Yunus Emre Enstitüsü, TİKA gibi kamuya ait uluslararası kurumlarımızda "KRİPTO FETÖCÜ"lerin olduğu kanaatindeyim. FETÖ ile münasebetlerine sinsice devam eden bütün kamu görevlilerinin işten el çektirilmesini, milletimizin geleceği açısından elzem görmekteyim. Rabbimin izniyle, son aylardaki duyarlı ve şuurlu bürokratlar ve siyasetçilerin fedakârca çalışmaları ile aziz milletimizin uyanık bir biçimde nöbetine devam etmesi akabinde FETÖ'nün de sonu gelecektir, inancındayım.

***

"ANAYASA" değişikliği ve referandum kapımızda. "YARI BAŞKANLIK" veya "YENİ CUMHURBAŞKANLIĞI"...

Adı ne olursa olsun, Sayın Cumhurbaşkanımızın istediği ve düşündüğü yönetim biçimine süratle geçilmelidir. Bu yolda, Sayın BAHÇELİ'nin AK PARTİ Hükûmeti'ne ve Sayın Cumhurbaşkanımıza verdiği desteği oldukça olumlu bulmaktayım. MUSEVÎ-HIRİSTİYAN İTTİFAKI ve temsilcileri karşısında millî bir duruş göstermesinden dolayı Sayın BAHÇELİ ve MHP'li yetkilileri tebrik etmek gerekir.

Sayın ERDOĞAN, son günlerde "YALNIZ" olduğunu vurgulamaktadır. Biz, O'nun yalnızlığını 4-5 yıldır yazıyoruz ve söylüyoruz. Keşke, bu yalnızlık, yıllar önce tespit edilse ve gerekli önlemler alınsa idi. Olsun, çok da gecikmiş sayılmayız. Bu "YALNIZLIK" gerçeği karşısında yapılacak en önemli gelişme, bürokrasi ve siyasette yalnızlığı giderecek yeni ve etkin kadrolaşmaya önem vermektir.

Şahsî kanaatimce, yeni kadrolaşma öncelikle Cumhurbaşkanlığı ve Başbakanlık danışmanları başta olmak üzere, üst düzey bürokratların hızlıca değiştirilmesi ile mümkündür inancındayım. İlk genel ve yerel seçimlerde de milletin tarihini bilen, yüksek ferasetli ve yüksek liyakatlı insanların aday gösterilmesi sorunun temelden çözülmesine zemin hazırlayacaktır kanaatindeyim. Gerisi, laf-ı güzaf olarak değerlendirilmelidir.

Milletimizin duyarlı bir şekilde Sayın Cumhurbaşkanımıza destek vermesi, olayları dikkatle takip etmesi, değişen ve gelişen olaylar karşısında dik durması ve millî bütünlüğü koruma yolunda gerekirse canından feragat etme bilgeliğini göstermesi sebebiyle gelecekten çok umutluyum. Allah'ın izniyle, millet ve devlet düşmanlarının "İKTİSADÎ DARBESİ" karşısında da zaferle çıkacağımıza yürekten inanmaktayım. Bununla birlikte, safları daha sıklaştırmanın, daha duyarlı ve daha uyanık olmanın ve lidere daha sadakat göstermenin de gerekli olduğunu vurgulamak isterim.

Terör örgütlerinin her türlü düşmanlığına; bizden gibi görülen, lâkin bizden olmayan çakalların sinsi oyunlarına rağmen; Allah'ın yardımı ve milletimizin gayreti ile ülkemizde çok olumlu gelişmelerin olduğunu görmekten mutluyum. Savunma sanayi, uzay sanayi, nükleer enerji, ulaşım, telekomunikasyon gibi pek çok alandaki teknolojik gelişmeler yüreğimize su serpmektedir.

Hepsinden de önce millet ile lider arasında güçlü bir bağ bulunmaktadır. Bu bağın kopmaması, en büyük duamız ve dileğimizdir.

Oyu Puanı: 1 - Ortalama: 5

Yorum Gönder Değerlendir
Yorumlar

Bilgiler
Burda 1175 Yazı Kayıtlı
Enfazla Bakılan: ESKİ SAMSAT’I ÖZLÜYORUM
Enfazla Değerlendirilen: FAHREDDİN AKTAŞ HAKK’A YÜRÜDÜ

Köşe Yazıları Bölgesini Gezen: 5 (0 Kayıtlı Üye 5 Ziyaretçi ve 0 Bilinmeyen Üye)
Görünen üyeler:


 
Samsat Haber @ Fahrettin ÇELİK

MKPortal ©2003-2008 mkportal.it

Haber Siteleri