Silifke'yi Silifke yapan değerlerin sadece yoğurt veya sahil olmadığını görürsünüz tarihi dokudan.
Tarihçi olmamakla birlikte, Silifke'nin ne kadar önemli bir tarihi geçmişe sahip olduğunu, buranın ne kadar köklü ve önemli bir yerleşim birimi olduğunu ifade edebilmek adına araştırdığımız kaynaklardan faydalanarak bu kentin tarihinden bahsetmek istiyorum.
Yörenin tarihte bilinen ilk toplumu Altaylardan geçerek Mezopotamya'ya, sonra da İ.Ö. 3000 yıllarında Adana ile Antalya arasına yerleşen Orta Asya kökenli Sümerlilerin bir kolu ve de Türk soyundan olan Luviler olduğu belirtilmektedir.
Daha sonra Silifke ve çevresi bir müddet başkenti Tarsus olan Kızvanta Krallığı egemenliğinde kalmıştır. İ.Ö. 400 yüzyılda İyonlar Silifke kıyılarında koloniler kurmuştur.
Kilikyalılar ve Persler'in hüküm sürmelerinden sonra Makedonya Kralı Büyük İskender Silifke bölgesini Makedonya topraklarına katmıştır.
Sık sık el değişen Silifke uzun süre III. Antiokhus'un egemenliğinde kalıyor. Emeviler zamanında 647 yılında İslam orduları komutanı İbn-i Keys deniz kuvvetleri ile Akdeniz'den Anadolu’ya ilk çıktığı yer Silifke kıyılarıdır. Böylece VII. Yüzyılın sonlarına doğru Silifke halkı İslamiyet ile tanışıyor.
Abbasi halifelerinden Mutaassım’ın 838 yılında büyük çoğunlukla Türk soyundan olan askerlerle Bizans’a düzenlediği seferin konaklama yerlerinden birisi Silifke yakınlarındaki Lamas Çayı vadisidir. Bu konaklama ile Silifke toprakları Türklerle de tanışmış olur.
Tulunoğlu Ahmet’in Mısır'da kurduğu bağımsız Türk Devletinin komutanlarından Ebul Abbas, 879 yılında Silifke’yi Bizanslılardan almış ve Silifke çevresi 647 yılından Selçuklulara kadar Bizans ve Araplar arasında 12 defa el değiştirmiştir.
Silifke, II. Selim zamanında 1571 yılında İçel adıyla Kıbrıs’a bağlandı. Böylece 260 yıl Silifke Kıbrıs’a bağlı olarak kaldı. 1831 yılında Kabakçı Mustafa ayaklanması, Sırp, Eflak ve Mora isyanları sonucu Silifke Kıbrıs’tan alınıp Adana eyaletine bağlandı ve sancak merkezi ise 1868 yılında Ermenek’den alınıp tekrar Silifke’ye taşındı.
1918 yılında Adana eyaleti Silifke, Mersin, Tarsus ve Adana’yı kapsamaktaydı. Çukurova’nın Fransızlar tarafından işgali üzerine Silifke, Adana’dan ayrılıp İçel adı ile tek başına sancak olarak içişleri bakanlığına bağlandı.
1924 yılında sancak isimleri kaldırıldı. Yerine Mutasarrıf veya valilik deyimleri kullanılmaya başladı. Kısa bir süre sonra valilik denmeye başlandı. Mut, Gülnar, Anamur, Silifke, merkezi Silifke olan İçel adında bir vilayet oldu.
1933 yılında bazı vilayetlerin kaza’ya indirilmesi ile ilgili bir kanunla İçel ilinin merkezi Silifke’den Mersin’e taşındı.
İşte Silifke topraklarında yaşanan maceralardan bir kesit. Taşı toprağı tarih kokan bir kent.
1980'de nüfusu 25 bin iken, bugün 120 bin dolayına ulaşmış, yaz aylarında ise bu nüfus 300 bini aşmaktadır. Silifke hızla büyümekte, hak ettiği noktaya ulaşma adına önemli mesafeler kat edilmektedir.
Silifke'yi yazmaya devam edeceğiz. Selam ve dua ile…