Kısa bir hatırlatma ile yazıma başlamak istiyorum. Rektörlerin seçimi ve atanması öğretim üyeleri tarafından altı rektör adayı seçilmesi, bu adaylardan Yükseköğretim Kurulunun seçeceği üç adayın Cumhurbaşkanı'na sunmaları ve Cumhurbaşkanının bu üç adaydan birini ataması ile gerçekleşir.
Bunun ötesi yok. Bu atama öncesinde tahminler mümkün ama kehanetler tamamen basitliğe, menfaate ve yağcılığa dayalıdır.
Adıyaman Üniversitesinde de bu yıl rektör seçimi ve ataması vardı. Aman Allah'ım. Seçimi duyan koştu. Takım tutar gibi rektör adayı tutuldu ama takım tutmada maddi menfaatyokken rektör adayı tutmanın büyük çoğunluğu menfaate dayalıydı.
Memleketini sevip, Adıyaman'ın geleceği adına bu meseleyi dert edinen değerli zatları tenzih ederim. Böylesi değerli kişilerin varlığını da biliyoruz.
Ancak, Adıyaman gündemini 2-3 aydır meşgul eden Adıyaman Üniversitesi rektörlüğü seçimi sonuçlanana kadar tabir caizse Adıyaman üç fırkaya bölündü. Kimisi esas niyetini gizlese de kimisi tarafgirliğini daha dürüstçe, daha doğrusu daha açıkça dışa vurdular.
X aday bizim köylümüz. Y aday seçilirse halamın oğlu dekan olacak. O dekan olursa bende bölüme genel sekreter olacağım. Z aday seçilirse öyle belle ki, ben seçilmişim ortak, o zaman ne isteğin olursa sen doğru bana gel...bunlar böyle uzayıp gidiyor.
Kimisi de olaya politik yaklaştı. Aslında esas amacı siyaset değil ama işi kurnazlığa döküp sinsi -maddi- emellerine ulaşmaktı amaç. Kimisi komünist, kimi paralelci, kimisi tarikatçı, kimisi ise faşist damgası yedi bu bukalemun renkli insanlarca.
Ne oluyor kardeşim... Altı üstü Üniversitede bir seçim olacak. YÖK isim belirleyecek ve Sayın Cumhurbaşkanı birini atayacak.
Nitekim öyle de oldu. Her şey kendi kuralları seyrinde gelişti ve şükürler olsun sonuçlandı. Şimdi de atama öncesi söylenmeyen kehanetlerin sunulma zamanı.
Ben aylar önceden kimin atanacağını biliyordum. Ben falancasiyasetçiye sordum; ''Zaten Rektörümüz iyi değil mi'' dedi. Anlamıştım Sayın Gönüllü'nün atanacağını.
Adıyaman'ın büyük siyasetçisi kimi atayalım diye sordu bana; ''Ayıp yani Sayın Vekilim, Talha Hocamız varken başka isim söylenebilir mi'' dedim.
Beyaz giyimli, sakallıbir zat üç gece üst üste rüyama geldi, hocamızın atanacağını söyledi.Ben yanlış anlaşılmasın diye atama öncesi söylemedim...
Yalandan kimse ölmemiş. Yağdan da öleni duymadık. El insaf yahu. Bırakın her kes işini yapsın. Memleket için hayırlı olabilecek birinin seçilmesi için dua edin yeter. Ama bu duayı bile bir şeyler karşılığında pazarlamadan.
Doğrusu en gerçekçi tahmin Zeynal Karasu kardeşimden gelmişti. Atanacak rektörün isminin baş harfini bile paylaştı Zeynal kardeşim. İsminin baş harfi ''M'' olacak dedi ve M. Talha hocamız atandı. Diğer isminin baş harfi ''M'' olan her iki aday atanmadı.
Şaka bir tarafa. Ortada bir başarı varsa mutlaka bunu sağlayan bir ekip vardır. M. Talha Gönüllü Hocamız atanmışsa, demek ki yönetim döneminde iyi çalışmıştır. Çalışmalarını kamuoyuna iyi duyurmuştur. Akademik, bürokratik ve siyasi yetkililerle uyum sağlamıştır ve sonuçta ikinci kez atanmıştır. Herkes bunu kabullenmek durumundadır.
Sayın Rektörün başta atamayı yapan Sayın Cumhurbaşkanına, isim belirleyen YÖK'e ve seçimde oy veren öğretim görevlileri ile gazete sayfalarını, dergileri sayfa sayfa dolduran, çalışmaları en iyi bir şekilde dışarıya yansıtan Üniversitenin Basın ve Halkla İlişkiler Koordinatörlüğüne teşekkür borcu vardır.
Kendisine yakışan ise seçimi unutup bütün herkese eşit, adil ve demokratik bir yaklaşımla kendisine duyulan güveni boşa çıkarmamak için var gücüyle çalışmaktır.
Kendisine ve memleketimize hayırlı uğurlu olması dileğimle...
ADIYAMAN'DA REKTÖRLÜK SEÇİMİ
