KÜLTÜR EROZYONU-2

            Bayanların pantolon giymesi bizim kültürümüze ait bir uygulama olmadığı gibi inanç sistemimize de ters bir giyim şeklidir. Bu, bizi yozlaştırıp özümüzden uzaklaştırmak ve kendi kültür havzasına dâhil edip yok etmek için Batı’nın ağzımıza çaldığı bir parmak baldan başka bir şey değildir. 

            Bu şekilde Batı kültürünün ürünü bir giyim şeklini tercih edenler, kendi toplumunun kültür değerlerinden utanacak kadar özgüvenlerini yitirmiş ve aşağılık kompleksinin pençesinde kıvranan kimselerdir. Böyle bir tercihte bulunan bayanlar, taklit etmeye çalıştıkları kültürün temsilcilerine; “Bizim kültürümüz utanılacak bir şey olup, sizi taklit ederek, sizin kültürünüzü içselleştirerek ancak adam olabiliriz.” demiş olmaktadırlar. Aslında bu gibi kimselerin unuttuğu bir nokta var: Bir insan veya toplum ancak kendisi kalarak, orijinallığını koruyarak itibar ve değer kazanabilir. Çünkü hiçbir taklit hakikisinin yerini asla tutamaz.

            Kültür boyutunun yanında işin bir de inanç veçhesi vardır. Peygamberimiz(sas) bir hadislerinde, kadınlara benzeyen erkekleri veya erkeklere benzeyen kadınları şiddetle lanetlemiştir. Peygamber(sas)’in laneti herhalde sıradan bir beddua gibi geçiştirilemez. Lanete hedef olan davranıştan tövbe edip, anılan hatadan dönmedikten sonra lanetin kahredici sonuçları ile karşılaşmaktan kurtulamayacağını bilmek gerekir.

            Bilindiği gibi tesettürün bir şartı vücudun kapanması gereken yerlerinin örtünmesi ise, diğer bir şartı da giyilen elbisenin vücut hatlarını göstermeyecek genişlikte olmasıdır. Tesettürün şartları bu kadar açık ve örtünmek İslamiyet’in olmazsa olmaz bir şartı iken, hiç kimse kalkıp da vicdanını tatmin etmek uğruna dini eğip bükme çabası içine girmesin!

            Vücut hatlarını en ince detayına kadar gösteren dar pantolon ve elbise giyip de, başını örtmek de neyin nesi oluyor? Bu, kendi kendini kandırmaktan başka ne anlam ifade edebilir ki? Başı açık olanları bir yere kadar anlarım da, -Bunlar vicdanlarını tatmin edecek hileli yollara sapmadan, sonucuna katlanmayı göze alarak günah olan bir fiili irtikâp etmektedirler.- kendilerini teşhir edercesine dar pantolon ve elbise giyip, bir de başını örtenler yok mu? İşte bunları anlamakta son derece zorlanıyorum. Acaba bunlar, böyle ucube bir kıyafetle dinin tesettür emrini yerine getirdiklerini sanarak -Hâşâ- Allah(cc)’ı kandıracaklarını mı düşünüyorlar?

            Evli bir bayan veya yetişkin bir kız, dinimizce şiddetle yasaklanmasına rağmen, namahrem kimselere karşı kendini niye teşhir etme gereği duyar? Anlamak mümkün değil. Bu şekilde erkek kıyafeti giymeyi tercih eden kadınlar bir yandan erkeklerden rol çalarak toplumsal statü karmaşasına sebep olurken, öbür taraftan İslamiyet’in menettiği bir fiili işlemek suretiyle fıtrata müdahale etmektedirler.

            Bu şekilde fıtrata (yaratılışın amaç ve doğal işleyişi) müdahale etmenin toplumsal düzenin sağlanmasına bir katkısı olmadığı gibi huzur ortamının tesis edilmesine de herhangi bir etkisi olmaz. Bilakis böyle bir tercihin doğuracağı sonuç; toplumsal kargaşa ve karamsarlık atmosferinin oluşmasından başka bir şey olamaz. Bilindiği üzere her şey kendi doğal mecrasında akarsa; ancak sahili selamete çıkılabilir.

            Başkalarına özenip, onları taklit etmenin insana itibar ve değer kazandırdığı görülmüş şey değildir. Tam tersine insan, kendi kültürel değerlerine, gelenek ve göreneklerine sahip çıkarak, bir başka deyişle kendisi kalarak; ancak insanlık basamaklarını çıkabilir ve övgüyü hak edebilir.

            Herkesin toplumsal statüsünü kabullendiği, hiç kimsenin bir diğerinden rol çalmaya kalkışmadığı bir toplumsal düzenin tesis edilmesi dileği ile…