Son mesaj - Gönderen: Editör - Çarşamba, 01 Şubat 2017 09:01
Bazı insanlar alçak gönüllüdür, bazıları da alçak olmaya gönüllüdür...
Köşe Yazıları

Köşe YazılarıZiya AKTAŞKÜLTÜR EROZYONU-1 [ Arama ]

KÜLTÜR EROZYONU-1
Başlık KÜLTÜR EROZYONU-1
Tarih 21.05.2012
Gönderen Editör

KÜLTÜR EROZYONU-1

 

 

            Modernizmin insanlığı önüne katıp sürüklediği bir hengâmede geri kalmış toplumlarda önü alınamaz bir kültür erozyonu olgusu yaşanmaktadır. Başta medya olmak üzere çeşitli iletişim araçlarının propaganda faaliyetlerinde kullanılmasının sonucu olarak insanların kendi kültürlerine yabancılaşması hız kazanmış, özenti hastalığı bir salgın gibi her tarafı sarmıştır. İnsanları ensunlayıp etkisine alan Batı kültürü adeta ilerlemenin ve modernleşmenin tek göstergesi, tek ölçütü gibi algılanmaya başlanmıştır.

 

            Kültür erozyonu; herhangi bir toplumun kendi kültürel değerlerini bir kenara iterek, tamamen başka kültürlerin etkisine girmesi ve onu içselleştirmesidir. Bu olgu daha çok Doğulu ülkelerin Batılıları taklit etmesi şeklinde cereyan etmektedir. 

 

            Bilindiği gibi kültür hâkimiyeti; ülkelerin ekonomik, siyasal ve teknolojik üstünlüğü ile doğru orantılı olan bir durumdur. Maddi bakımdan üstün olan Batılı ülkeler kültür emperyalizmi yoluyla Doğu’nun geri kalmış ülkelerine kültürlerini empoze etmekte ve dünyaya istediği şekilde nizamet vermektedirler. 

 

            Hülefa-i Raşidin (dört halife) döneminden itibaren dünyayı etkilemeye başlayan İslam medeniyeti, Emevi ve Abbasi devletlerinin hâkimiyet dönemlerinde iyice ivme kazanmış, Selçuklu ve Osmanlı İmparatorluğu dönemlerinde ise zirveye çıkmıştır. İslam ülkelerinin elindeki bu üstünlük, yönetici konumundaki kişilerin sefahate dalmaları, inanç ve kültürel kaygıların, yerini maddi çıkar ve ikbal beklentilerine terk etmesiyle, başka ülkelerin ve medeniyetlerin uhdesine geçmiştir. Böylece asırlarca baş pozisyonunda olan İslam medeniyeti ayak mesabesine inmek durumunda kalmıştır.

 

            Oysa tarihi arşivlere göz gezdirildiğinde; matematik, tıp, astronomi vb. ilim dallarındaki birçok icadın Müslüman âlimlerin imzasını taşıdığı görülecektir. Böyle olmakla birlikte, İslamiyet’in yanlış yorumlanmasının sonucu olarak, bunlar yeteri kadar geliştirilememiş ve sonuca ulaştırılmadan yarım bırakılmıştır. İşte bunu fırsat bilen Batılı bilim adamları işe el atarak bunları kendilerine mal etmiş ve bu icatların Avrupa patentli olarak tescillenmesini sağlamışlardır.

 

            Artık bu aşamadan sonra kültür hâkimiyeti tamamen Batı’nın tekeline geçerken, İslam dünyası içinse zillet ve meskenet dönemi başlamıştır. 20. yüzyıldan itibaren Batılı ülkeler maddi ve teknolojik üstünlüklerinden faydalanarak geri kalmış Asya ve Afrika ülkelerini sömürgeleştirirken, aynı yüzyılın ikinci yarısından itibaren ise açık işgal ve sömürünün yerini, Batı’nın çıkarlarını önceleyen ve kollayan kukla yönetimlerin iş başına getirilmesi şeklinde dizayn edilen zımni ve kapalı sömürü düzeni almıştır. Batı’nın emperyalist devletleri, çeşitli propaganda ve beyin yıkama yöntemlerini devreye sokarak bu alanda kendi kültürel değerlerini ihraç etme konusunda önemli başarılar elde etmişlerdir.

 

            Söz konusu propaganda ve beyin yıkama faaliyetleri insanlar üzerinde o kadar etkili olmuş ki, pervanelerin ışığın etrafında toplanmaları misali insanlar da fevç fevç Batı kültürünün manyetik alanına dehalet etmişlerdir. Yapılan yıkıcı propagandanın etkisinin sonucu olarak, doğulu ülkeler ve İslam toplumları süratle kendi kültürlerine yabancılaşmış, insanlar adeta kendi kültürel değerlerinden utanır hale gelmişlerdir. İş o kerteye varmış ki, üstünlüğün ve ilerlemenin tek ölçütünün Batı kültürünü benimsemekten geçtiği fikri insanların zihnini tamamen esir almıştır.

 

            Teknolojinin de devreye girmesi ile son yıllarda Batı kaynaklı kültür istilası her geçen gün hızını ve etki sahasını genişleterek yayılma istidadı göstermektedir. Son senelerde inanılmaz bir hızla toplumumuzu etkisi altına alan bayanların pantolon ve vücut hatlarını belli eden dar elbise giyme modasını da bu bağlamda değerlendirmek mümkün. Birkaç yıl önce çevremizde pantolon giyen bayan sayısı parmakla gösterilecek kadar az ve bu, utanılacak bir davranışken son bir iki sene içinde söz konusu salgın her tarafı sarmış, bu defa salgının etkisine kapılmayan bayanlar parmakla gösterilecek seviyeye inmiştir.

 

Oyu Puanı: 21 - Ortalama: 4.76

Yorum Gönder Değerlendir
Yorumlar

Bilgiler
Burda 1175 Yazı Kayıtlı
Enfazla Bakılan: ESKİ SAMSAT’I ÖZLÜYORUM
Enfazla Değerlendirilen: FAHREDDİN AKTAŞ HAKK’A YÜRÜDÜ

Köşe Yazıları Bölgesini Gezen: 3 (0 Kayıtlı Üye 3 Ziyaretçi ve 0 Bilinmeyen Üye)
Görünen üyeler:


 
Samsat Haber @ Fahrettin ÇELİK

MKPortal ©2003-2008 mkportal.it

Haber Siteleri