Son mesaj - Gönderen: Editör - Çarşamba, 01 Şubat 2017 09:01
Bazı insanlar alçak gönüllüdür, bazıları da alçak olmaya gönüllüdür...
Köşe Yazıları

Köşe YazılarıZiya AKTAŞFRANSA NE YAPMAYA ÇALIŞIYOR? [ Arama ]

FRANSA NE YAPMAYA ÇALIŞIYOR?
Başlık FRANSA NE YAPMAYA ÇALIŞIYOR?
Tarih 26.12.2011
Gönderen Editör

FRANSA NE YAPMAYA ÇALIŞIYOR?

 

 

 

Ziya AKTAŞ

                Fransız Ulusal Meclisi, Ermeni soykırımı iddiasını inkâr edenlere hapis cezası öngören yasa tasarısını kabul etti. Milletvekillerinin % 90’ının katılmadığı oylamada 6 üye tasarıya ’hayır’ dedi. Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy’nin girişi ile gündeme gelen tasarıda, tarihçiler ve araştırmacılar dahi ceza yaptırımından muaf tutulmadı.

 

            Yapılan oylamada kabul edilen inkâr yasasına Türkiye’nin tepkisi çok sert oldu. Yapılan basın toplantısında soruları cevaplayan Başbakan Tayyip Erdoğan, Fransa’da düşünce özgürlüğünün ayaklar altına alındığını söyledi. Görüşmelere milletvekillerinin sadece onda birinin katıldığına dikkat çeken Erdoğan, oylamayı sululuk olarak değerlendirdi ve ilk etapta uygulanacak siyasi ve askeri yaptırımları açıkladı. Buna göre; 1-Paris Büyükelçisi geri çağrıldı. 2-Ziyaret, eğitim gibi ikili faaliyetler iptal edildi. 3-AB Projesinde Fransa ile ortak işbirliği yapılmayacak.4-İkili askeri faaliyetler ve ortak tatbikatlar durduruldu.5-Askeri uçuşlar için yıllık değil, tek tek izin uygulanacak 6-Askeri gemilerin liman başvuruları kabul edilmeyecek…

 

            Fransa’nın söz konusu girişiminin gerisinde sadece Cumhurbaşkanlığı seçim hesaplarının yattığını düşünmek veya bunu Ermeni sevgisi ile açıklamak yanıltıcı bir değerlendirme olur. Bilindiği gibi şu sıralar Fransa siyasi ve ekonomik olarak iniş trendinde olan, Türkiye ise demokratik standartların yükseltilmesine paralel olarak yıldızı parlayan ve grafiği yükselen bir ülke görünümündedir.

 

            Daha önce Fransa’nın sömürgesi olup, şu anda bile bu ülkenin etkisinin yoğun bir şekilde sürdüğü Afrika ülkeleri Türkiye ile ilişkilerini geliştirmekte, bu ülkelerde Türkiye adeta el üstünde tutulmaktadır. İşte Fransa’yı endişelendiren ve Türkiye karşıtı bir tutum almasına sevk eden Türkiye’nin söz konusu ülkeler nezdinde artan prestijidir. 

 

            Fransa Türkiye’nin dünyada ve bölgesinde güç merkezi haline gelmesinin sonucu olarak artan prestijini ve Başbakan Erdoğan’ın karizmasını hedef almış bulunmaktadır. Çıkardığı bu yasa ile Fransa, Türkiye’yi tahrik edip, gösterilecek aşırı tepki sonucu hata yapmaya zorlayarak bunu AB nezdinde ve dünya kamuoyunda Türkiye’nin aleyhine kullanmayı hedeflemektedir.

 

            Geldiğimiz noktadan dönüp geriye baktığımızda, Fransa’nın kısmen hedefine ulaştığını söylemek mümkün. Türkiye, bu olaydan dolayı göstermiş olduğu aşırı ve abartılı tepki nedeni ile neredeyse kontrolünü kaybetmek üzeredir. Zaten Fransa’nın yapmak istediği de bundan başkası değildir. Böylece Fransa’nın eline, arayıp da bulamadığı bir fırsat geçmiş oldu. Türkiye’nin aşırı tepkisi bir yanda yasaya karşı olan kesimleri de karşı cepheye itme ihtimalini içinde barındırırken, öbür taraftan Sarkozy’nin eline, “Bakın, ne kadar da haklı ve yerinde bir iş yapmışım” deme fırsatı vermiş oldu.

 

            Serinkanlı bir yaklaşım süzgecinden geçirince olayın öyle pek abartılmasının gerekmediği görülecektir. Sonuçta Fransa, kendi egemenlik sınırları içinde cari olan bir yasa çıkartmıştır. Üstelik tasarı henüz yasalaşmış da değildir. Yasalaşması için senatonun da onayından geçmesi gerekmektedir.

 

            Bundan on sene önce 2006 yılında da aynı yasa tasarısı Ulusal Meclisten geçmiş, akabinde Senatoya takılmıştı. İşin enteresan tarafı şu ki, bugün yasanın çıkması için canla başla çalışan Sarkozy, o gün yasanın geçmemesinde en büyük rolü oynamıştı. Bu yasa tasarısının da senatoya takılma ihtimali yok değildir. Bunun için bir bardak suda fırtına koparmanın hiç gereği yok!

 

            Gerçeği söylemek gerekirse, bu konularda bizim sicilimizin de  pek parlak olduğu söylenemez. Fransa Cezayir’i işgal edip soykırım uygularken, 1957 yılında Cezayir’in bağımsızlığına kavuşması için Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda yapılan oylamada Türkiye çekimser kalarak ‘soykırımcı’ Fransa’nın yanında yer almıştı.

 

            Bu konuda gösterilecek en iyi tepki, Türkiye’nin tahriklere kapılarak yapılanı gereğinden fazla abartmadan, alınan yaptırım kararlarının arkasında kararlılıkla durmak olacaktır. Ayrıca Türkiye’nin, demokratik standartların yükseltilmesi ve ekonomik kalkınma yolunda kat edilen mesafeyi yeterli görmeyerek çalışmalarına aynı azim ve kararlılıkla devam etmesi Fransa’ya verilebilecek en iyi ders olacaktır.

 

Oyu Puanı: 10 - Ortalama: 5

Yorum Gönder Değerlendir
Yorumlar

Bilgiler
Burda 1175 Yazı Kayıtlı
Enfazla Bakılan: ESKİ SAMSAT’I ÖZLÜYORUM
Enfazla Değerlendirilen: FAHREDDİN AKTAŞ HAKK’A YÜRÜDÜ

Köşe Yazıları Bölgesini Gezen: 2 (0 Kayıtlı Üye 2 Ziyaretçi ve 0 Bilinmeyen Üye)
Görünen üyeler:


 
Samsat Haber @ Fahrettin ÇELİK

MKPortal ©2003-2008 mkportal.it

Haber Siteleri