Öyle tarif ediyordu Muhsin Yazıcıoğlu hilali; “Sevgiye, zafere, saadete olan susuzluğumuzu gidersin diye hilali tercih ettik. Hilâlimiz; karanlıkları aydınlatan ışığımızı, yayılmacılığa ve zulme dayanan Yeni Dünya Düzeni'ne alternatifimizi ve de gücümüzü ifade ediyor.” demişti.
Hilal içindeki gül için ise; “ Hilâlin kucakladığı gülümüz; Sevgili Önderimiz Peygamber Efendimizi hatırlatan, O'nun insanlığa takdim ettiği soylu değerlerini vurgulayan; bozgunculuğu, kini ve zulmü reddeden bir sembol olarak seçilmiştir.” diyordu.
ÜŞÜYORUM Bir coşku var içimde bu gün kıpır kıpır Uzak çok uzak bir yerleri özlüyorum Gözlerim parke parke taş duvarlarda Açılıyor hayal pencerelerim Hafif bir rüzgar gibi süzülüyorum Kekik kokulu koyaklardan aşarak Güvercinler ülkesinde dolaşıyor Bir çeşme başı arıyorum Yarpuzlar arasında kendimi bırakıp Mis gibi nane kokuları arasında Ruhumu dinlemek istiyorum Zikre dalmış her şey Güne gülümserken papatyalar Dualar gibi yükselir ümitlerim Güneşle kol kola kırlarda koşarak Siz peygamber çiçekleri toplarken Ben çeşme başında uzanmak istiyorum Huzur dolu içimde Ben sonsuzluğu düşünüyorum Ey sonsuzluğun sahibi, sana ulaşmak istiyorum Durun kapanmayın pencerelerim Güneşimi kapatmayın Beton çok soğuk, üşüyorum...