Son mesaj - Gönderen: Editör - Çarşamba, 01 Şubat 2017 09:01
Bazı insanlar alçak gönüllüdür, bazıları da alçak olmaya gönüllüdür...
Köşe Yazıları

Köşe YazılarıZiya AKTAŞOY KULLANIRKEN HANGİ SAİKLE HAREKET ETMELİYİZ? [ Arama ]

OY KULLANIRKEN HANGİ SAİKLE HAREKET ETMELİYİZ?
Başlık OY KULLANIRKEN HANGİ SAİKLE HAREKET ETMELİYİZ?
Tarih 10.06.2011
Gönderen Editör

OY KULLANIRKEN HANGİ SAİKLE HAREKET ETMELİYİZ?

 

            En başta yazarımız Fahrettin Çelik’in ‘Oyumuzu Kime Versek?” başlıklı yazısından dolayı kendisine teşekkür ederek, giriş yapmak istiyorum. Söz konusu yazıyı büyük bir dikkatle ve ilgiyle okudum. Noktasına, virgülüne kadar tamamen katılıyor ve son bir uyarı görevini yaptığı için kendisine şükranlarımı sunuyorum.

 

            Gerçekten de oy kullanırken, 2002 yılı öncesinin karanlık tabloları ile bugünün Türkiye’sini karşılaştırmak, doğru ve hakkaniyetli karar vermek için bir mihenk taşı mesabesindedir. Böyle bir karşılaştırmayı yapmak, haksızlığa sapmamanın olmazsa olmazıdır. Türkiye’nin, basiretsiz siyasetçiler eliyle sürüklendiği o karanlık günler kolay kolay hafızalardan silinecek gibi değil.

 

            Enflasyonun % 30’ları geçtiği, Türk Parasının pula döndüğü, hazinenin tamtakır durumda olduğu, döviz sıkıntısının had safhaya çıktığı, milli gelirin taban yaptığı, o dönemde iş başında olanların borç bulmak için İMF’nın kapısını aşındırdığı, kişi başına gelirin 3.500 dolara düştüğü, gecelik faizlerin % 5000’leri bulduğu, sık sık iflasların yaşandığı, bankaların peş peş kapandığı o karanlık tabloların unutulmasını hiç kimse bizden beklemesin!

 

            O günden bugüne gelirsek; kişi başına milli gelir 10.000 dolara çıkmış, Merkez Bankası’nın  97 milyar dolar rezervi bulunmakta, enflasyon, % 7’lere inmiş durumda, faizler makul seviyelere düşürülmüş, milli gelir 230 milyar dolardan 740 milyar dolara çıkmıştır. Bunun yanında sağlıkta ve eğitimde gıpta edilecek başarılara imza atılmış; duble yollar, hava alanları ve konut inşaatları noktasında ise ülkemiz bir şantiye halini almıştır. Oy kullanırken, kişisel basit hesaplar içine girerek, tüm bu olumlu tabloyu yok saymak ne insafla ne izanla ne de hakkaniyetle bağdaşır.  

 

            Türkiye’nin bugün ekonomide ve dış politikada gelmiş olduğu nokta gıpta ile izlenmektedir. Bütün bunlardan dolayı oy kullanırken, ülke öncelikli, istikrardan yana oy kullanmak gerekmektedir. Bundan da öte, Türkiye’nin vesayet sisteminden, cuntalardan, mafyadan ve karanlık güç odaklarından kurtulması için bu seçim son şans olabilir. Ülkemizin bir daha böyle bir konjoktörü yakalaması çok zordur. Onun için bu fırsat kesinlikle heba edilmemelidir. En azından 330’un üzerinde milletvekili sayısını yakalamak amaca varmanın ilk basamağı olacaktır.

 

            Bakıyorum da, bazıları hâlâ işin ciddiyetinin farkında değiller. Olayı normal bir seçim gibi görme eğilimindeler. Kesinlikle bu çok yanlış ve yüzeysel bir değerlendirmedir. Bu seçim, ülkemizin, hatta İslam dünyasının geleceğini derinden etkileyecek bir öneme sahiptir. Bu sefer de 12 Eylül Anayasasını değiştirme imkânı yakalayamasak, bir daha bu fırsatı hiç bulamayız ve mecburen faşist cunta Anayasası ile işi götürmek zorunda kalacağız.

 

            Allah göstermesin, böyle bir durumda milletten başka herkes kazançlı çıkacaktır. En başta Ergenekon rahat bir nefes alacak,  muhalefet partileri arayıp da bulamadıkları bir fırsatı ele geçirmiş olacaklar.-bakmayın siz, bu partilerinin Anayasa değişikliğini seçim meydanlarında seslendirmelerine. Bu tamamen seçmene şirin görünmek için başvurulan bir taktikten ibarettir. Bir kere, adı geçen partiler bu konuda ciddi olsalardı, seçimlerde Ergenekon sanıklarını aday yapmazlardı.- Bundan başka Türkiye’nin güçlenmesinden rahatsızlık duyan, başta İsrail olmak üzere, Amerika ve Batılı devletler bu işte kazançlı çıkanların başında geleceklerdir.

 

            Peki bu işte zararlı çıkacak olan kimdir? Hiç kimsenin şüphesi olmasın, halktan başka kimse olmayacaktır.Yıllarca vesayet sisteminin keyfi uygulamaları altında inim inim inleyen halkın umudu kursağında kalacak, yıllarca hasretini çektiği sivil demokratik bir Anayasa hayali bir başka bahara kalacaktır. Tabi böyle bir baharı bir daha yakalaması da hiç kolay olmayacaktır.

 

            Bütün bu nedenlerden dolayı oy kullanırken, bu işin en azından bin umre sevabına eş değerde olduğu bilinci ile hareket etmek durumundayız. Hiç kimse ucuz hesapların içine girip de, “sonuçta bu bir seçimdir, herkes istediği gibi oy kullanmak hakkına sahiptir” diyerek, asıl meseleyi görmezden gelmemelidir. Şu husus hiçbir zaman unutulmamalıdır: Bu seçimde partileri değil, ülkemize 1909’da İttihat Terakki ile çöreklenmiş olan vesayet sistemi ile halkın özgür iradesine dayanan demokrasi arasında bir tercihte bulunacağız. Hiç kimse meseleyi öteye beriye çekmeye kalkmasın! Kesinlikle mesele bundan ibaret olup, oy kullanırken, bu bilinçle hareket etmek hayati derecede önemlidir.

 

            Halkımızın daha müreffeh ve aydınlık bir geleceğe yürümesi dileği ile…

 

Ziya AKTAŞ

Oyu Puanı: 17 - Ortalama: 5

Yorum Gönder Değerlendir
Yorumlar
Editör
10 Haz 2011
Sayın Aktaş\'ın yazıma atıfta bulunarak kaleme almış olduğu muhteşem yazısını okunken, böylesi düşüncesi engin, kalemi güçlü değerli bir insanla aynı düşünceleri paylaşmış olmanın gururunu yaşadım. Doğru bildiğimiz şeyi paylaşmak eli kalem tutan veya kamuoyuna paylaşma fırsatı olanların birincil görevidir. Rabbimiz tekrar karanlık günlere geri dönmekten bizleri muhafaza etsin. Yüce Mevlamız, bu ülkeyi ve azim halkı şer güçlerin sinsi emellerinden korusun inşallah. 12 Haziran seçimleri ülkemize ve bütün insanlık alemine hayırlara vesile olsun. Yüreğine kalemine sağlık değerli abim. Selam, saygı ve dua ile... FAHRETTİN ÇELİK

Bilgiler
Burda 1175 Yazı Kayıtlı
Enfazla Bakılan: ESKİ SAMSAT’I ÖZLÜYORUM
Enfazla Değerlendirilen: FAHREDDİN AKTAŞ HAKK’A YÜRÜDÜ

Köşe Yazıları Bölgesini Gezen: 3 (0 Kayıtlı Üye 3 Ziyaretçi ve 0 Bilinmeyen Üye)
Görünen üyeler:


 
Samsat Haber @ Fahrettin ÇELİK

MKPortal ©2003-2008 mkportal.it

Haber Siteleri