Son mesaj - Gönderen: Editör - Çarşamba, 01 Şubat 2017 09:01
Bazı insanlar alçak gönüllüdür, bazıları da alçak olmaya gönüllüdür...
Köşe Yazıları

Köşe YazılarıOrhan SAMSATLIOĞLUSAMSAT’I YAŞAMAKTAN SANA NE [ Arama ]

SAMSAT’I YAŞAMAKTAN SANA NE
Başlık SAMSAT’I YAŞAMAKTAN SANA NE
Tarih 03.09.2018
Gönderen Editör

 

 

“SAMSAT’I YAŞAMAKTAN SANA NE !”

Yıl 1978. Mersin – Erdemli İmam-Hatip Lisesi’nde öğretmenlik yapıyorum. Tarihi Samsat’ın baraj gölü altında kalması artık kesinleşmiş gibi. Hepimiz, herkes bunun üzüntüsünü yaşıyoruz. Arkadaşım ve komşum Nuri Toprak, o sırada Adana’da bir hastanede hastane müdürü. Kendisi aynı zamanda iyi de bir Samsat hayranıdır. Kafasına koyduğu, gerçekleştirmek istediği bir düşüncesi var: Samsat’ın adını yaşatmak. O günlerde eski Samsat’ın sular altında kalması halinde, yeni bir yere taşınması gibi bir proje de yok. Samsat unutulup gidecek. Nuri ile önceki düşünme ve arayışlarımızda kararlaştırdığımız bir fikrimiz var: Herkes bulunduğu yerdeki bir hukuk mahkemesine dava açarak, soyadını “Samsatlıoğlu” şeklinde değiştirecek.

İkimiz de bunun hazırlıklarını yapıyoruz. Ben; Erdemli’de, Nuri de Adana’da müracaat ederek dava açıyoruz. Bunun için de bazı ön hazırlıklar yapıyorum. Adıyaman ve Samsat’daki akraba, arkadaş ve dostlara mektupla, telefonla şunları söylüyorum: “Soyadımı değiştirmek için dava açtım. Bundan böyle bana göndereceğiniz mektuplarda zarfın üzerine “Tuncer” değil, “Samsatlıoğlu” olarak yazın soyadımı… Bunu kanıt olarak mahkemede hakime vereceğim.” diyorum. Bir süre sonra elimde yeteri kadar mektup birikiyor. Kimi zarflarda soyadım “Samsatlıoğlu” olarak yazılı, kimilerinde de: “Adres yanlışlığından iade” ifadesi var. Tam da istediğim gibi…

Nihayet duruşma günü geliyor. Mahkemede hakimin karşısındayız. Davalı olarak da Nüfus İdaresini temsilen, Erdemli İlçe Nüfus müdürü var. Hakim soruyor:

-        Orhan Bey, neden soyadınızı değiştirmek istiyorsunuz?

-        Efendim; Samsat, benim doğup büyüdüğüm yer. Babam, dedem,ninem hep orada yatıyorlar. Yakında Atatürk Barajının göl suları altında kalacak. Böylece tarihi Samsat ismi de silinip gidecek. Şayet soyadımı değiştirirsem, hiç olmazsa Samsat ismi unutulmaktan kurtulmuş olacak.

-        Elinde seni bu yeni soyadı ile değerlendiren bir delilin var mı?

-        Var efendim. Zaten akraba ve arkadaşların bir çoğu soyadımı Samsatlıoğlu olarak bilir ve kullanırlar. Hatta zaman zaman bu soyadı ikiliğinden dolayı bazı mektup ve postalarım elime ulaşmıyor ve kayboluyor, diyerek elimdeki zarflardan beş on tanesini hakime uzatıp veriyorum. Alıyor, göz gezdirip okuduktan sonra nüfus müdürüne dönüyor:

-        Davalı adına sen ne diyorsun müdür bey?

-        Ben, reddediyorum sayın hakimim. Arkadaşın soyadının değişmesi halinde teşkilatımızın Samsat görevlilerine bir hayli külfet çıkacak. Kayıtların silinmesi, kütüklerin yeniden düzenlenmesi vesaire… Bu nedenle davanın reddedilmesini talep ediyorum.

Canım sıkılıyor. İçimden nüfus müdürüne kızıyorum. Hakim, sunduğum zarflara yeniden bakıyor ve kararını açıklıyor:

-        Bana ne kardeşim sizin kütüklerden ve kayıtlarınızdan… Arkadaşın elinde onlarca zarf var. Hepsinde de Samsatlıoğlu yazılı… Ben kararımı veriyorum: Tuncer olan soyadını Samsatlıoğlu olarak değiştiriyorum.

Üç beş gün sonra bu sevincimi Adana’daki arkadaşım Nuri ile paylaşmak ve onun açtığı davanın sonucunu öğrenmek için telefon açtığımda aramızda, şu konuşma geçiyor.

-        Nuriciğim, ben soyadımı Samsatlıoğlu olarak değiştirdim. Hakimin kararı elimde. Sen ne yaptın, sonuç ne oldu?

-        Benimkisi olmadı Orhan. Hakim, müracaatımı kabul etmedi, reddetti.

-        Allah Allah!.. Niye?

-        Hakim; “Neden değiştirmek istiyorsun?” deyince ben, Atatürk Barajından Samsat’ın sular altında kalacağından falan uzun uzun bahsettim ve dedim ki, belki bu soyadı sayesinde Samsat’ı yaşatmış oluruz.”

-        Eee, gayet güzel… Peki hakim ne dedi?

-        Ne diyecek? Aynen şunları söyledi: “Samsat’ı yaşatmaktan sana ne kardeşim?.. Kabul etmiyor ve talebini reddediyorum.” dedi.

Böylece birimiz isteğine ulaşmış, diğerimizin isteği de reddedilmişti. Rahmetli sevgili anacığımın o sıralarda bana sitem ederek söyledikleri de bir anı olarak hala hafızamızdadır:

-        Oğlum, bizden ne kötülük gördün ki gidip soyadını değiştirdin?..

Oyu Puanı: 3 - Ortalama: 5

Yorum Gönder Değerlendir
Yorumlar

Bilgiler
Burda 1175 Yazı Kayıtlı
Enfazla Bakılan: ESKİ SAMSAT’I ÖZLÜYORUM
Enfazla Değerlendirilen: FAHREDDİN AKTAŞ HAKK’A YÜRÜDÜ

Köşe Yazıları Bölgesini Gezen: 2 (0 Kayıtlı Üye 2 Ziyaretçi ve 0 Bilinmeyen Üye)
Görünen üyeler:


 
Samsat Haber @ Fahrettin ÇELİK

MKPortal ©2003-2008 mkportal.it

Haber Siteleri