Son mesaj - Gönderen: Editör - Çarşamba, 01 Şubat 2017 09:01
Bazı insanlar alçak gönüllüdür, bazıları da alçak olmaya gönüllüdür...
Köşe Yazıları

Köşe YazılarıOrhan SAMSATLIOĞLUESKİ SAMSAT’IN DOĞAL BADANASI: ÇERPEK [ Arama ]

ESKİ SAMSAT’IN DOĞAL BADANASI: ÇERPEK
Başlık ESKİ SAMSAT’IN DOĞAL BADANASI: ÇERPEK
Tarih 24.08.2018
Gönderen Editör

ESKİ SAMSAT’IN DOĞAL BADANASI: ÇERPEK

            İlçenin kuzeydoğusundaki Kasar deresi, kalenin birkaç yüz metre ilerisinden Kilisan Köyü’nün çayı ile birleşerek Fırat’a akardı. Kaynağını Bakacak Tepesi’nden ve bitişiğindeki Hörnif (Yarımbağ) vadisinden alan dere; kış aylarında daha gür, yaza doğru kurumaya yüz tutardı. Çobanlar, “nahır„ dediğimiz büyükbaş hayvanlarına ve koyun-keçi sürülerine burada su verirlerdi. Soğuk güz günlerinde canımız “cemed=buz„ istediğinde Kasar’a gider, dere kenarlarındaki donmuş ince cemedleri tabakalar halinde kırar kırar keyifle, iştahla yerdik…

            Derenin yatağı, yumuşak ve beyaz kalkerlerden oluşurdu. Sular, yıllarca akarak, yalayarak geçtiği bu kalkerleri silmiş, cilalamış, zımparalamıştı adeta. Bu dümdüz ve parlak, beyaz kalkerlerde çıplak ayakla dolaşmanın ayrı bir keyfi olurdu. Bu kalkerler, aynı zamanda Samsatlı kadınların doğal badana malzemesi, kireci de sayılırdı.

            Yaza girerken ahşap kerpiç evlerin toprak duvarlı sıvalarını badana etmek, vazgeçilmez bir gelenekti. Mahalledeki iki üç kadın birleşerek Kasar deresine o badanalık kalkeri getirmeye giderlerdi. Elle, keserle, kazmayla dere yatağındaki kalkerler toplanır, heybelerle eşeklere yüklenerek getirilirdi. Bu parçalar yeniden elden geçirilerek taş ve tokmaklar vasıtasıyla biraz küçültülürdü. Ufak tefek çakıl taşı haline getirilen parçalar, büyük bir kazana veya teşte konarak su ile doldurulurdu. Üç beş gün suda bekleyen malzeme, yavaş yavaş çözülür, kendini bırakır, eriyip dağılırdı. Bu üç beş günlük beklemenin sonunda teşt veya kazandaki karışım daha koyulaşır, daha katılaşır ve kıvamını bulurdu. Artık onu alıp yeniden elle ovaladıktan sonra duvara sürmenin zamanı gelmiş demekti.

            Elde edilen bu karışıma “çerpek„ denirdi. O yılların doğal badanası… Artık sıra badana işine gelirdi. Badanayı (çerpeği) kadınlar yapardı. Yüzlerini bir tülbentle (sadece gözleri görünecek kadar) örter, eski giysilerini giyer, badanaya (çerpeğe) başlarlardı. Fırçaları, ottan yapılan süpürgelerdi. Bu, sadece çerpek için hazırlanan özel bir süpürgeydi. Sair zamanlarda evi süpürme işinde falan kullanılmazdı. Süpürgeyi eline alan evin kadını, sık sık teştteki karışıma batırır ve duvara çarpardı. Her çarpmanın sonunda, süpürgenin hacmi kadar bir alan badanalanmış olurdu. Siz, odanın bir duvarını bitirip ikincisine geçtiğinizde, önceki duvar da kurumuş olurdu. Dört duvarın sonunda, yaptığınız incelemede benekli kalan yerler kendisini iyice belli ettiğinden, buralara son bir rotüş yapmanız gerekirdi. Badanacı (çerpekçi) kadınlar da zaten böyle yapardı.

            Evinizin, odaların çokluğuna ve büyüklüğüne göre bazen kadınlar arasında işbirliği ve imece de yapılırdı. Komşular, birbirinin çerpeğine yardım eder, bu işi bir külfet ve zahmetten, bir eğlenceye de dönüştürürlerdi. Çerpek işi bittiğinde elbiseleri, yüzü-gözü beyaz badanaya bulanan kadınlar birbirlerine bakar uzun uzun gülerlerdi. Bu da işin ayrı bir tatlı yanı ve yönüydü.

            Çerpeklenmiş evler, ilk günlerde çok güzel ve değişik kokardı. Öyle ki burnumuzu duvara dayayıp o mis gibi kokuyu ciğerlerimize çektiğimizi hâlâ dün gibi hatırlarım. Hatırladıkça da bana bir şeyler olur… Tüylerim diken diken… Gözlerim yaşarır, boğazım düğümlenir… Nerde kaldı o günler? Nerde kaldı o çerpek?.. Nerde kaldı o koku?.. Hey gidi Samsat hey!..

 

Oyu Puanı: 2 - Ortalama: 5

Yorum Gönder Değerlendir
Yorumlar

Bilgiler
Burda 1175 Yazı Kayıtlı
Enfazla Bakılan: ESKİ SAMSAT’I ÖZLÜYORUM
Enfazla Değerlendirilen: FAHREDDİN AKTAŞ HAKK’A YÜRÜDÜ

Köşe Yazıları Bölgesini Gezen: 8 (0 Kayıtlı Üye 8 Ziyaretçi ve 0 Bilinmeyen Üye)
Görünen üyeler:


 
Samsat Haber @ Fahrettin ÇELİK

MKPortal ©2003-2008 mkportal.it

Haber Siteleri