Son mesaj - Gönderen: Editör - Çarşamba, 01 Şubat 2017 09:01
Bazı insanlar alçak gönüllüdür, bazıları da alçak olmaya gönüllüdür...
Köşe Yazıları

Köşe YazılarıOrhan SAMSATLIOĞLUESKİ SAMSAT’TAN BİR İLK: TERZİ AHMET [ Arama ]

ESKİ SAMSAT’TAN BİR İLK: TERZİ AHMET
Başlık ESKİ SAMSAT’TAN BİR İLK: TERZİ AHMET
Tarih 24.07.2018
Gönderen Editör

 

ESKİ SAMSAT’TAN BİR İLK: TERZİ AHMET

            Zayıf, sıska, kikirik biriydi. O yıllarda (1950’lerde) otuz, otuz beş yaşlarındaydı. Ancak yaşadığı sıkıntılar ve çektiği çileler nedeniyle kırk beş, elli yaşlarında gösterirdi. İncecik bir bedene sahipti. Kıvırcık saçları ve ufacık başıyla adeta bir kuklayı andırırdı. Küçücük ve yuvalarına gömülmüş gözleri, terzilik mesleğinin de etkisiyle sanki sürekli küçülüyor gibiydi.

            Nahiyenin Türkçe bilen, Türkçe konuşan üç beş kişisinden biriydi. Bu özelliği, Samsat’a sonradan taşınıp gelmesinden kaynaklanıyordu. Nahiyeyi kuzey-güney istikametinde ikiye bölen( ilçe olunca caddeye dönüşen) dar yolun üst taraflarında küçücük, ahşap bir dükkânı vardı. Bu kerpiç dükkânda Susevenlerin kiracısıydı. Dükkâna daracık bir kapıdan girilirdi. Gündüz bile olsa, ilk girişte içeridekileri net olarak fark edemezdiniz. Üç beş dakikalık bir bekleyişten sonra onunla ve araç-gereçleri ve malzemeleri ile göz göze gelebilirdiniz. Bütün araç-edavatı, antika bir singer dikiş makinesi ile kerpiç duvara çakılan kazıklar üzerindeki bir raf idi. Bu raf, onun hem dolabı, hem elbise askısı, hem de kumaş vitrini sayılırdı.

            Görme engelli, yaşlı annesi “Ğönce„ teyzeyle beraber yaşardı. Bu isim, belki de “Gonca„ sözcüğünün yerel Kürtçedeki bozulmuş biçimiydi. Yaşlılar onu, annesinin ismiyle çağırır ve “Ahmedi Ğönce„ derlerdi. Galiba bu; “Goncanın oğlu Ahmet„ anlamında bir söylemdi. Kürtçesi de Türkçesi de bizimkine benzemeyen daha tatlı ve sevimli bir konuşmaydı.

            Yalnız gömlek ve pantolon dikerdi. Terziliği, sadece erkeklere yönelikti. Kadın müşterisi hiç yoktu. Zira o yıllarda kadınlar, ya giysilerini kendileri diker ya da mahalledeki bu işten iyi kötü anlayan komşularına diktirirlerdi. Ayrıca bir kadının, bir fistan veya entari için bir erkek terziye provalara gidip gelmesi de ayıp sayılırdı. Bu sınırlama, onu gömlek-pantolon konusunda bir hayli tecrübe sahibi yapmıştı.

            Nahiyenin berber, kasap, bakkal ve diğer esnafı gibi o da veresiye çalışırdı.  Alacaklarını tahıl hasadının sonunda buğday ve mercimekler satıldıktan sonra tahsil ederdi. O zamana kadar da annesiyle ve kendisinin her türlü ihtiyaçlarını o da veresiye karşılardı. Nahiyenin hali vakti yerinde olan toprak ağaları bile bu veresiye (harman zamanı ödeme) işini alışkanlık edinmişlerdi. Zaten kimsenin de bir şikâyeti yoktu. Bugünkü gibi sık sık fiyat artışları, zamlar, enflasyon gibi durumlar olmadığından herkes halinden memnundu. Örneğin;  bir petrol lambasının camı yılın başında da sonunda da hep yirmi beş kuruştu. Peşin de alsanız, bir yıl sonra da ödeseniz hep aynı fiyat…

            Nahiyenin diğer zanaatkârları gibi o da bu işi para kazanmak, zengin olmak için yapmıyordu. Zaten istese de yapamazdı. Zira o ortam ve koşullarla yapılan bir zanaatla kim zengin olabilirdi ki?.. Bütün çaba ve gayret tencerenin kaynaması, ocağın tütmesiydi. Kimseye muhtaç olmadan geçiminizi sağlayabiliyor idiyseniz ne mutlu size!..

            İşte bizim sevgili Ahmet Usta’mız; o yıllarda, bu ortam ve koşullar içinde yıllarca bize hizmet etmiş, yırtığımızı yamamış, gömlek ve pantolonlarımızı dikmişti. Kendi halinde, sessiz, sakin ve kanaatkâr… Hoş sohbet, tatlı dilli ve güler yüzlü… Gelişi ne kadar sessiz idiyse, bu dünyadan gidişi de aynı sessizlikte oldu… Kimseyi üzmeden, kimseyi incitmeden  ve yük olmadan… Mekânın cennet olsun sevgili Ahmet Usta!..  Nur içinde rahat uyu!..

Oyu Puanı: 4 - Ortalama: 5

Yorum Gönder Değerlendir
Yorumlar

Bilgiler
Burda 1175 Yazı Kayıtlı
Enfazla Bakılan: ESKİ SAMSAT’I ÖZLÜYORUM
Enfazla Değerlendirilen: FAHREDDİN AKTAŞ HAKK’A YÜRÜDÜ

Köşe Yazıları Bölgesini Gezen: 3 (0 Kayıtlı Üye 3 Ziyaretçi ve 0 Bilinmeyen Üye)
Görünen üyeler:


 
Samsat Haber @ Fahrettin ÇELİK

MKPortal ©2003-2008 mkportal.it

Haber Siteleri