Son mesaj - Gönderen: Editör - Çarşamba, 01 Şubat 2017 09:01
Bazı insanlar alçak gönüllüdür, bazıları da alçak olmaya gönüllüdür...
Köşe Yazıları

Köşe YazılarıDR. AHMET KIYMAZBARZANÎ, IRAK ve SURİYE'NİN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜ [ Arama ]

BARZANÎ, IRAK ve SURİYE'NİN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜ
Başlık BARZANÎ, IRAK ve SURİYE'NİN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜ
Tarih 25.09.2017
Gönderen Editör

 

BARZANÎ, IRAK ve SURİYE'NİN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜ

22 Eylül 2017 tarihli MGK toplantısından sonra, "IKBY’nin 25 eylül 2017 tarihinde düzenleyeceğini açıkladığı referandumun gayrimeşru niteliği ve kabul edilemezliği bir kez daha belirtilmiştir.", "Tüm ikazlarımıza rağmen, bu referandumun yapılması halinde Türkiye, ikili ve uluslararası anlaşmalardan doğan haklarını mahfuz tutar." açıklamaları yapılmıştır.[1]

22 Eylül 2017 tarihli Bakanlar Kurulu toplantısından ardından Hükümet Sözcüsü Bekir BOZDAĞ'ın, "Bizim bu referandumun bugün yarın ileri tarihte yapılmasına asla rızamız yoktur. Türkiye ertelemeye karşıdır ve referandumun iptalini istemektedir. Doğru olan erteleme değil, referandumun iptalidir. Erteleme bizim gündemimizde yoktur. Erteleme değil, iptal bizim buradaki beklentimizdir. Umarız bu sağduyu hakim olur ve ertelenir. Bütün opsiyonlar masaya kondu, hepsi tek tek değerlendirildi. Referandumun iptal edilmemesi halinde hangi tedbirler alınacak, bunların tamamı masadadır. Ne zaman uygulamaya konulacağına hükümetimiz karar verecektir. MGK'nın arkasından Bakanlar Kurulunun yapılması, tezkerenin öne alınarak Meclis'in olağanüstü toplantıya çağrılması Türkiye'nin bu konudaki kararlılığın somut göstergesidir."[2] açıklaması, BARZANİ başta olmak üzere bütün ilgili tarafların dikkate alması gereken önemli bir açıklamadır, inancındayım.

23 Eylül 2017 tarihili itibariyle (bugün) ise TBMM'de AK PARTİ, CHP ve MHP'nin ortak kararı ile Silâhlı Kuvvetlerimizin tezkeresi onaylanacak. Irak'ın kuzeyinde referandum yapılması ve akabinde Kürdistan devletinin resmen kurulması durumunda, milletimizin millî duruşu ve Türkiye'nin kesin kararı perçinlenmiş olacak.

***

Cumhurbaşkanımız Sayın ERDOĞAN liderliğinde, özellikle son yıllarda Türkiye'nin PKK, DAEŞ, PYD ve BARZANÎ karşısındaki millî duruşu takdire şayandır. Bu duruş, zerre kadar akamete uğramadan devam ettirilmeli kanaati, milletimizin temel dileğidir. Sayın ERDOĞAN'ın son BM konuşması ve Amerika'da TRUMP başta olmak üzere ilgili devletlerin hükümet ve devlet başkanlarıyla yaptığı ikili toplantılarda yansıttığı duruş ve tavır da milletin yüzyıllardır özlediği MİLLÎ BİR DURUŞ olarak tarih kitaplarında yer almıştır.

Bilinmelidir ki, suyun mecrasını değiştirmek zordur ve felâket getirir. Ve yine bilinmelidir ki, IRAK VE SURİYE'NİN ÜLKE BÜTÜNLÜĞÜ BOZULDUĞU TAKDİRDE, HER ÜLKEDEN ZİYADE TÜRKİYE, SÖZ VE HUKUK HAKKINA SAHİPTİR. Irak ve Suriye'nin toprak bütünlüğünün ortadan kalkması durumunda, Amerika, İsrail, İngiltere ve Fransa'dan ziyade birinci garantör ülke Türkiye'dir. 1923 Lozan, 1926 Ankara anlaşmaları bu garantörlüğün birer belgesidir.[3]

Barzanî'nin özgeçmişi ile İsrail, Musevi ve Hıristiyanlarla akrabalık ve hedef birlikteliklerini, Google'den yapılacak birkaç tarama sonucunda bile öğrenmek mümkündür. Ankara HERGELE MEYDANI'ndaki yiğitlerimizin bile, Barzanî'nin Peşmergeleri'nden binlerce kat yetenekli olduğunu Barzanî'ye destek verenler de çok iyi bilmektedir. Bu nedenle, Barzanî'nin ve Peşmergeleri'nin yapısı ile Türkiye ve İslâm düşmanlığı üzerinde sayfalar dolusu bilgiler arz etmenin lüzumunu hissetmiyorum. Burada, özellikle üzerinde durmak istediğim nokta şudur:

Barzanî, Sayın ERDOĞAN'ın iyi niyet ile derin hoşgörü anlayışını ve Türk milletinin sabrını yıllarca istismar etmiş, "Arz-ı Mevud" idealinin gerçekleşmesi yolunda kimi Kürtleri de kullanmasını bilmiş, sinsi ve hin İslâm düşmanıdır.

Suriye, Irak, İran ve Türkiye'den alınacak topraklarla kurulacak KÜRDİSTAN devletinin sadece İSRAİL ve Batı dünyasının menfaatine olduğu gerçeğini örtme gayreti içinde bulunan BARZANÎ, ateşle oynamaktadır. Bu ateşin içine başta Kürtler olmak üzere Türkmenleri ve Arapları da atmaktadır. Alev yükseldiğinde, İsrail ve Amerika'nın kendini bir şekilde kurtaracağına inanan ve ateşten etkilenmeyeceği düşüncesini benimseyen BARZANÎ, yanılmaktadır. Bu yanılgısı, onun ve taraftarlarının sonu olacaktır, kanaatindeyim.

Sayın BOZDAĞ'ın da üzerine basa basa söylediği gibi, Irak'ın kuzeyinde bağımsız bir KÜRDİSTAN kurulma referandumu yapılamaz, yapılamayacaktır. "ERTELENME" sözü dahi edilemez, edilmemelidir. Aksi takdirde, Türkiye başta olmak üzere, bölgedeki akl-ı selim Kürtler, Türkmenler ve Araplardan müteşekkil büyük bir kitleyi karşısında bulacak ve onların şiddetli mukavemetine karşı koyamayacaktır. Bu konuda, zerre kadar şüphe duymuyorum. Çünkü, tarih bunun bir göstergesidir.

1925 Şeyh Sait Ayaklanması, 1928-1932 Ağrı Dağı İsyanı, 1937-1938 Dersim-Tunceli Ayaklanmalarında dönemin destekçileri konumundaki Rusya, İngiltere ve Fransa, Türkiye'nin kararlılığı neticesinde mağlup olmuşlardı. Son 35 yıldır da yine aynı devletlere ilâve olarak Amerika, Almanya ve İsrail; PKK, PYD, YPG ve Barzanî'ye her türlü desteği vererek bölge üzerinde kaos oluşturmak gayretindedir. Son aşamaya geldiklerini düşünen ilgili devletler, hata yaptıklarını bir kez daha anlayacaktır. Kendi toplumlarının karşısında bile hesap veremeyecek konumda olacakları günler yakındır, diye düşünmekteyim.

***

Bu arada, şu konunun da önemli olduğunu vurgulamak istiyorum:

İNGİLTERE ve FRANSA, son yıllarda gerek Irak, gerekse Suriye'nin toprak bütünlüğünü korumak düşüncesinde. ALMANYA ve AMERİKA, İSRAİL'in yanında yer almasına rağmen; İngiltere ve Fransa, iktisadî ve siyasal menfaatlerinden, rekabetin Amerika ve Almanya'nın yararına olmasını istemediklerinden Türkiye'nin yanında tavır yansıtmaktadırlar. Türkiye, İngiltere ve Fransa'nın bu yaklaşımını kendi millî menfaatleri doğrultusunda kullanabilecek yetenek ve ferasete sahiptir, olmalıdır. Ayrıca, Sayın ERDOĞAN ile Sayın PUTİN arasında oluşan samimî diyalogun ve İran yöneticileriyle karşılıklı menfaatler doğrultusunda sürdürülen güzel ilişkilerin devamının gerekli olduğunu düşünüyorum.

BÜTÜN BU İLİŞKİLERDEKİ OLUMLU GELİŞMELERİN SADECE SAYIN ERDOĞAN'IN LİDERLİK KİŞİLİĞİNE KALMAMASI; O'NUN YÜKÜNÜ HAFİFLETECEK VE ALINAN KARARLARI GÜÇLENDİRECEK YÜKSEK DÜZEYDE VE BİLİNÇTE DİPLOMAT VE BÜROKRATLARA DA İHTİYACIMIZIN OLDUĞUNU ÖZELLİKLE VURGULAMAK GEREKİR. Çünkü, bu konuda hâlâ büyük eksikliklerimizin olduğunu gözlemliyorum. Mazallah, Sayın ERDOĞAN'a hak vaki olur, vefat ederse, millî menfaatlerimizin onarılmaz yaralar alacağı konusunda derin endişelerim bulunmaktadır. Çünkü, bu kaos ortamını, milletimizin ve tüm Müslümanların menfaatine idare edebilecek ikinci bir siyasetçiyi, henüz görememekteyim.

Bu gerçek doğrultusunda, parti ayırmaksızın kendini MİLLİYETÇİ, DİNDAR, MUHAFAZAKÂR, SOSYAL DEMOKRAT vb. tanımlayan her samimî vatan evladı, geçmişten daha çok Sayın ERDOĞAN'ı desteklemelidir. Çünkü, içinde bulunduğumuz durum, "Sağcılık, Solculuk, Suculuk, Buculuk" durumu değildir. Çünkü, Sayın ERDOĞAN, sadece milletimizin değil; bütün mazlum milletlerin lideri konumundadır. Ve "bizimle birlikte gibi duran, gerçekte ise bize felâketler yaşatmak isteyen bütün şer güçler, üzerimize çullanmak üzere olduğu gerçeği", artık bilinmelidir.

Her zaman ifade ettiğimiz gibi, karamsar olmadık, olmayacağız. Milletimiz ve Müslümanlar üzerinde oynanan her türlü oyunu geçmişte olduğu gibi gelecekte de bozabilecek gücümüz vardır. İnanıyoruz ki, en iyi oyun kurucu Yüce Allah'tır. Öyleyse, Allah'ın ipine daha sıkı sarılacak, daha çok saflarımızı sıklaştıracağız. İnşallah, bunu da şu an yapıyoruz. Gerisini, şeytan ve taraftarları düşünsün...

·       Irak ve Suriye'nin toprak bütünlüğünü korumak;

·       Bölgedeki Türkmen, Kürt ve Araplara gerçek özgürlük ve mutluluğu getirmek;

·       Millî, İslamî ve insanî menfaatlerimizi yaşatmak maksadıyla yapılacak askerî harekâtımızda, şanlı ordumuza, her rütbedeki askerimize zaferler nasip olsun.

Yüce Rabbimiz, İslâm'ın mukaddes ve mübarek kalkanı ve kılıcı MEHMETÇİĞİN yolunu açık, gâzâsını mübarek, zaferini kutlu etsin.

Prof. Dr. Ahmet KIYMAZ



[1] https://www.mgk.gov.tr/index.php/22-eylul-2017-tarihli-toplanti

[2] http://www.sabah.com.tr/gundem/2017/09/23/bakanlar-kurulu-toplantisi-basladi

[3] https://www.timeturk.com/1926-ankara-anlasmasi-ve-lozan-anlasmasi-ndaki-maddeler-neler-turkiye-musul-ve-kerkuk-e-girebilir-mi/haber-732168   /  

http://www.aksam.com.tr/guncel/1926-ankara-anlasmasi-maddeleri-turkiyenin-musul-ve-kerkuke-girme-hakki-var-mi/haber-662593   /  

http://www.lozanantlasmasi.com/lozan-antlasmasi-maddeleri.html

Oyu Puanı: 4 - Ortalama: 5

Yorum Gönder Değerlendir
Yorumlar

Bilgiler
Burda 1175 Yazı Kayıtlı
Enfazla Bakılan: ESKİ SAMSAT’I ÖZLÜYORUM
Enfazla Değerlendirilen: FAHREDDİN AKTAŞ HAKK’A YÜRÜDÜ

Köşe Yazıları Bölgesini Gezen: 15 (0 Kayıtlı Üye 15 Ziyaretçi ve 0 Bilinmeyen Üye)
Görünen üyeler:


 
Samsat Haber @ Fahrettin ÇELİK

MKPortal ©2003-2008 mkportal.it

Haber Siteleri