Son mesaj - Gönderen: Editör - Çarşamba, 01 Şubat 2017 09:01
Bazı insanlar alçak gönüllüdür, bazıları da alçak olmaya gönüllüdür...
Haberler

HaberlerGÜNCEL HABERLERMUSTAFA IŞILDAK, FAHRETTİN ÇELİK'İN YAZISINI KÖŞESİNE TAŞIDI   
MUSTAFA IŞILDAK, FAHRETTİN ÇELİK'İN YAZISINI KÖŞESİNE TAŞIDI

       Adıyaman’da Bugün Gazetesi ve www.isildakkalem.com sitesi yazarı Mustafa Işıldak, sitemiz yazarı Fahrettin Çelik’in “Sabah Namazında Ölümü Düşünmek” başlıklı yazısını köşesine taşıdı.

        Gazeteci Yazar Işıldak, yazıdan kendisinin etkilendiğini ve okuyucuları ile paylaşmak istediğini belirttiği köşesinde “Ruhuna sağlık Fahrettin Bey... Allah hepimize hayırlı bir hayat ve hayırlı bir ölüm versin. Kendi anamız, babamız veya kardeşimizin cenaze namazını kılanları seyrettirmeyip, bizzat kılanların içinde bulunmayı nasip etsin!” yorumunu yaptı.

        Sayın Mustafa Işıldak’ın köşesine taşıdığı yazıyı aynen yayınlıyoruz;

 

SABAH NAMAZINDA ÖLÜMÜ DÜŞÜNMEK

 

            Adıyaman Olay gazetesi yazarı ve www.samsathaber.com sitesinin sahibi Fahrettin Çelik’in önceki gün bir yazısını okudum, etkilendim. Siz okuyucular için de aşağıda paylaşayım dedim:

 

“Sabah namazı sonrasında, odaya sızan ışıkla birlikte el açıp Yaratan’a dua etmek kadar mutluluk veren başka bir şey var mı acaba?

 

Dua edenle, duayı kabul edecek olanın arasındaki mesafelerin kalktığını hissettiğin o anda Rabbine bir şeyi “bulmak” veya bulduğunu “kaybetmemek” için yaptığın duanın kabul olma ihtimalinin bile insana mutluluk verdiğini hissedersin.

 

Bazen dua ederken ölümün soğuk nefesini hissedersin ensende... Bu ölüm ki, seni ürkütmez. Mevlana, “sevgiliye kavuşma” hatta “düğün gecesi” demiş ya ölümü için. Bunun gibi bir şey işte…

 

İnsanı yaşama bağlayan faktörler vardır. Var olmanın nedenleri, hayalleri, umutları insanı hayata bağlar.

 

Sahip olmak istediğin şeyler vardır dünyada, yapmak istediklerin…

 

Sevdiklerin vardır; Anne, baba, evlat, sevgili, eş, dost, akraba…

 

Hayata aşkla bağlanırsın, hayat ötesi -baki- hayatı hatırlamazsın bazen…

 

Bazen öyle bir kıvama gelirsin ki, gülümsemeyi unutur, ağlamasını bile beceremezsin. Göz pınarların kurur, yanakların samimi bir damlaya hasret kalır.

 

Bir gecenin ortasında hararetli bir rüya ile uyanıp, yaşamın bir film şeridi gibi geçince gözlerinin önünden; günahlarının sevaplarından ağır olduğunu hesaplayınca sığınacak başka bir kapı bulabilir misin yüce Mevla’dan başka…

 

İhanetler işkencedir yüreklere, af dilerken bile affedemeyeceğin şeydir; yalanlar, çıkarlar, ikiyüzlülükler…

 

Var olma ile hiçlik arasında gidip gelirken insan, ölüm ile kalmak arasında da bir seçim yapamaz…

 

Cuma sabahında okunan sala, Mevlana’nın Şeb'i Arus’unu akla getirir ister istemez.

 

Öyle ya, kimimiz uzun yaşadı, kimimiz kısa. Sonuçta bir başlangıç ve son arasında geçen zaman değil midir ölüm? Üç yıl, otuz yıl, yüz yıl ne fark eder ki…

 

Nice insanlar gelip geçti “ben” diyen.

 

Zaman gelir kılıktan kılığa girer Azrail. Bazen bir yoğun bakım odasında, bazen bir karayolu curcunasında, bazen de anlamsız bir hareket, iki dudak arasında dökülen yürek burkan bir çift söz ile gelir ölüm...

 

Beden ve ruh birlikte ölürse, sorun olmaz da; yürek tek başına ölünce binlerce kez yaşanır ölüm…

 

Ancak, ölüm gelince beden hamallığından kurtulur ruhun…

 

İşte duygular böyle karman çorman olur, gözlerini tavana dikip düşününce.

 

İyisi mi, kalkıp bir abdest almalı karanlığı parçalayarak.

 

El açmalı yüreğinle birlikte; “Allah'ım gönlümün istediğini hakkımda hayırlı eyle, hakkımda hayırlı olanı gönlüme razı eyle” demeli defalarca…

 

Yüreklice yaşamalı hayatı.

 

Ölümün ise en güzelini istemeli…”

 

Ruhuna sağlık Fahrettin Bey... Allah hepimize hayırlı bir hayat ve hayırlı bir ölüm versin. Kendi anamız, babamız veya kardeşimizin cenaze namazını kılanları seyrettirmeyip, bizzat kılanların içinde bulunmayı nasip etsin! 




Gönderen Editör, Cuma, 09 Mart 2012 08:40, Yorumlar(0)
Yorumlar


MKPNews ©2003-2008 mkportal.it
 
Samsat Haber @ Fahrettin ÇELİK

MKPortal ©2003-2008 mkportal.it

Haber Siteleri